ŞEHİR YERİ: KÜLTÜR VE SANATIN BİRLEŞTİĞİ MEZARLIK

24 Şubat 2024 0 Yorum

Raheb M. Ghanbarlou

 

“Şehir Yeri” adıyla ün kazanan ve sanatla kültürü birleştiren mezarlık İran Azerbaycan’ı bölgesinin Ardabil ilinde bulunmaktadır. “Şehir Yeri” 8000 yıl bir geçmişe sahip olarak I. ve II. Demir Çağı’na uzanmaktadır. Yapılan araştırmalar 3000 yıl öncesine kadar burada hayatın devam ettiği yönündedir. Büyük taşlar önemli ve nüfuzlu kişileri; küçük taşlar şehrin sıradan insanlarını temsil etmektedir. Şehirde yaşayan her insan için bu mezarlıkta oyulmuş ve yerleştirilmiş bir taş heykel bulunmaktadır.

Azerbaycan, tarih öncesi kültürler açısından İran’ın en önemli bölgelerinden biridir ve bu bölgede

bulunan tarihi yerler sadece Azerbaycan’da değil, aynı zamanda İran’da da antik çağ, kültür ve şehirleşme ilkeleri açısından örnek teşkil edecek niteliktedir. Bu örnek eski dönemlerde kentleşmenin tam tezahürü olarak görülebilir. Bu alan ilk kez 1978 yılında Charles Burney’in ekibi tarafından tanımlanmış ve 2000 yılında iki sezon boyunca İranlı arkeologlar tarafından araştırılmıştır.

70 ile 360 cm arasında değişen yüksekliklere sahip bu kaya oluşumları, çoğunlukla insan motifinde oyulmuştur. Taşlara oyulmuş insan figürleri, elleri göğsündedir ve ağızları yoktur. Sadece bir kadın figüründe ağız vardır.şimdiye kadar bu türden sadece yedi adet bulunmuştur.

Bütün taşlar kılıçlı kemerleri olduğu için, o dönemde kadınların sadece ev işi ve çocuk bakmakla kalmayıp erkeklerle omuz omuza savaştıklarını göstermektedir. Buranın bir mezarlık olması nedeniyle, taşların hiçbirinin ağzı yoktur. Bir taş dışında hiç kimsenin konuşmaya hakkı olmadığına inanmışlardır. Ağzı olan tek yükseltilmiş taş bir kadındır, muhtemelen bir din mensubu ve konuşma hakkı olan bir kadındır. Baş kısmının altında iki çizgi vardır ve bu oyma, ağzının olduğunun göstergesidir. Taşların erkek veya kadın olduğunu ayırt etmek çok kolaydır. Bir veya daha fazla çizgi arasında saç ve el arasına atılan taşlar, kafa tokasının simgesidir ve kadın bir işaretidir, erkeklerde ise bu çizgiler yoktur.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu insanlar ölümden sonra bir hayatın olduğuna inanıyorlardı. Mezarlarında yapılan incelemede, günlük eşyaları ve kişisel aksesuarları ile bal ve bazı gıda maddelerinin kalıntıları bulundu. Bir gün dirileceklerine ve bu gıda maddelerini kullanacaklarına inanılıyordu. Kuşkusuz bu bölgede tek bir yerleşim dönemi yoktu. Charles Burney, Ahamenişlerle aynı dönem olduğunu, ancak hükümetlerinin kapsamı dışında olduğunu düşünmektedir. Ingraham ve Summers, bunun birinci binyıldan öncesine ait olduğunu düşünmüşlerdir. Mezar taşlarının yanında çanak çömlek olmaması nedeniyle taşların dikildiği tarih hakkında kesin bir fikir vermek mümkün olmamakla birlikte ikinci ve birinci binyılın ortalarına dayandığı tahmin edilmektedir.

Kaynakça

– Summers, Geoffrey; Ingraham, Michael Lloyd (1979). “Stelae and Settlements in the Meshkin Shahr Plain, Northeastern, Azerbaijan.

– Burney, C. (2008), İran Kuzey Batı Göçebe Halkın Tarihi, Başlangıçtan II. Demir Çağı’ın sonuna kadar, Sanat ve Arkeolojik Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 4, ss: 20-29.

– Talai, H., 1983, Pottery Evidence from Ahrendjan Tepe, and a Neolithic Site in the Salmas Plain (Azerbaijan, Iran), AMI, Band.16, PP: 7-17.

– Burney, C.A, 1977, from village to empire: an introduction to near Eastern Archaeology, Phaidon press limited Oxford.

Bir yanıt yazın